MİLLETVEKİLİ CAN’DAN MKE AÇIKLMASI

AK Parti'li Can, MKE'nin Hazine'nin mülkiyetinde bir anonim şirket olmasını öneren Kanun Teklifi hazırladıklarını bildirdi:

- "Makina Kimya'yı özelleştirme baskısından kurtarıyoruz. Hazine'ye bağlıyoruz. Hazine'nin mülkiyetinde, Milli Savunma Bakanlığı'nın sevk ve idaresinde Türk Ticaret Kanunlarına göre kurulmuş bir anonim şirket"

- "Derdimiz; Makina Kimya'nın, statü değişerek, yerli ve milli savunmanın göz bebeği olduğu için kamudaki mülkiyeti devam etsin ama aynı zamanda da Türkiye Cumhuriyeti'nin silah sektöründe kamunun bir şirketi olarak dünyanın en önemli silah şirketleriyle rekabet edebileceği yasal mevzuata kavuşması"

- "Bu, bir statü değişikliği. Makina Kimya'da çalışan işçi kardeşlerimiz, 399'a ilişkin çalışan mühendislerimiz, teknikerlerimiz rahat olsun. Onlarla Makina Kimya'nın herhangi bir problemi yok. Aksine onların mevcut durumlarını iyileştirmek, Makina Kimya'nın daha iyi bir yere gelebileceği, dünya silah sanayi ile rekabet edebilecek hukuki altyapıya kavuşmak için bu teklif hazırlanmaktadır"

TBMM (AA) - AK Parti Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, hazırladıkları Kanun Teklifi ile Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunu (MKE) özelleştirme baskısından kurtararak, Hazine'ye bağlayacaklarını, kurumun, Hazine'nin mülkiyetinde, Milli Savunma Bakanlığı'nın sevk ve idaresinde Türk Ticaret Kanunlarına göre kurulmuş bir anonim şirket olacağını söyledi.

Can, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunun (MKE) kamu iktisadi teşebbüsü kapsamında yönetildiğini anlatarak, "KİT'ler, iktisadi devlet teşekkülleri olarak Maliye Bakanlığı'nda özelleştirme havuzunda. Makina Kimya, savunma sektörüyle alakalı olduğu için Milli Savunma Bakanlığı da bağlı bakanlık. Milli Savunma Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı, bunların arasında sıkışmış bir kurum." diye konuştu.

MKE'nin, KİT vasfı olduğu için devletin kısıtlarının üzerinde olduğuna işaret eden Can, bu nedenle istediği elemanı çalıştırma anlamında, istediği elamana istediği ücreti verme anlamında sıkıntıları olduğunu söyledi.

Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunun özelleştirme baskısı altında olduğunu ifade eden Can, "Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumunun hem özelleştirme baskısından kurtulması lazım hem de devletin kısıtlarından kurtularak bir özel sektör mantığıyla çalışmasına ihtiyaç var." değerlendirmesinde bulundu.

- "Hazine'nin mülkiyetinde olacak"

Yerli ve milli savunma sektöründeki bu kuruluşa sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Can, bu kuruluşa nasıl sahip çıkılacağını şöyle anlattı:

"Hazine'nin mülkiyetinde olacak. Şu an çalışması yapılan ve kurumlardan görüş sorulan şu aşamada geldiğimiz noktadaki çalışma da teklif haline gelecek inşallah, karşılanan şudur; Makina Kimya'yı özelleştirme baskısından kurtarıyoruz. Hazine'ye bağlıyoruz. Hazine'nin mülkiyetinde, Milli Savunma Bakanlığı'nın sevk ve idaresinde Türk Ticaret Kanunlarına göre kurulmuş bir anonim şirket. Yani kamunun bir anonim şirketi olacak. Bunda amaçlanan; Devletin imtiyazlarından savunma sektörü olarak elzem olduğu için bu imtiyazların devam etmesi. Diğer taraftan da kamuda olduğu için prangalarından kurtularak özel sektör mantığıyla çalışan, istediği yatırımı yapabilen, istediği istihdamı karşılanabilen, istediği mühendise istediği ücreti, istediği işçiye istediği ücreti verebilen serbest, toleransı geniş bir yetki de Türk Ticaret Kanunu hükümleriyle yönetilen bir anonim şirketi olması noktasındaki önerilerimiz karşılanmıştır. Bu kanunla asıl murat edilen budur."

Bugün MKE'de çalışan bir işçinin ikramiye ile birlikte 5 bin TL civarında bir ücret aldığını anlatan Can, bunun yeterli olmadığını, emsal kurumlarda bu işçilerin 3-4 misli ücret aldığına dikkati çekti.

KİT kapsamında çalışan memurların 6-7 bin TL ücret aldığını kaydeden Can, bir şey icat eden, bir şey Ar-ge'de geliştiren, bir projeye destek veren, yurtdışından destekli bir mühendis çalıştırılmak istendiğinde bu rakamların komik kaldığını söyledi.

Bu manada da MKE'nin elinin güçlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Can, "Makine Kimya'yı o kısıtlarından kurtarıp, özel hükümleri cari bir Türk Ticaret Kanunu'na ilişkin bir şirket nezdine döndürdüğümüzde, şirketin yönetim kurulunun bu elastikiyete sahip olması, bu yetkiye haiz olması lazım. Can siper hane mücadele eden, savaş zamanlarında, tehdit zamanlarında mücadele eden bu kardeşlerimizi güçlendirmek için bu mevzuata ihtiyaç duyulmaktadır." yorumunu yaptı.

Bunun bir statü değişikliği olduğunu dile getiren Can, "Makina Kimya'da çalışan işçi kardeşlerimiz, 399'a ilişkin çalışan mühendislerimiz, teknikerlerimiz rahat olsun. Onlarla Makina Kimya'nın herhangi bir problemi yok. Aksine onların mevcut durumlarını iyileştirmek, Kırıkkale'mize, Çankırı'mıza, Ankara'mıza, Makina Kimya'nın daha iyi bir yere gelebileceği, dünya silah sanayi ile rekabet edebilecek hukuki altyapıya kavuşmak için bu teklif hazırlanmaktadır." bilgisini verdi.

İşçilerin tedirgin olduğunu ifade eden Can, "Örnek veriyorum; şu an Kırıkkale Silah Fabrikası'nda çalışan bir işçiye, bu teklif yasalaştığında sözleşme önerilecek. Sözleşmeyi imzalarsa devam edecek. Emekliliğe hak kazanmış, 'Biz yine devam etmek istiyoruz', emekliliğe hak kazandığı halde, sözleşme imzalarsa devam edecek. 'Ben şu şartlarda Makina Kimya KİT kapsamında, burada devam etmek istemiyorum ama benim hakkım saklı kalsın' diyorsa onu da KİT kapsamında Milli Savunma Bakanlığı bünyesindeki kurumlara tercih yaptırarak, istediği yere göndereceğiz. Bütün bunlara rağmen, 'Ben herhangi bir kuruma gitmek istemiyorum. Yeni kurulan anonim şirkette de çalışmak istemiyorum. Ben ayrılmak istiyorum', o zaman özlük hakları neyse, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, bütün yan ödemeleriyle beraber kendisine hasl edilecek. Hiç kimsenin özlük haklarında bir problem olmayacak. Makina Kimya, anonim şirket olduğunda, bundan önceki hak ve yükümlülükleri nelerse aynen devam edecek." dedi.

Can, 399 sayılı KHK kapsamında çalışan mühendisler ve teknikerler için de aynı şeylerin geçerli olduğunu bildirerek, "'Ben devam etmek istemiyorum' denilirse, o zaman Türkiye'deki 399 ile ilgili çalışan bütün kurumlar, hangisi varsa, hangisini istiyorsa, hangi vilayetteyse, Çalışma Bakanlığı'na talepte bulunduğunda, onun talebi Çalışma Bakanlığı'na gönderilerek, o ilgili kurumlardan tercih ettiği öncelikli olmak üzere oraya ataması yapılacak. Bunlarla ilgili bir istisna var. Makina Kimya anonim şirket olduğu için KİT kapsamından çıkıyor, özelleştirmeden kurtuluyor fakat 399'a ilişkin çalışmak isteyen arkadaşlarımız, çalışmaya devam etmek istiyorsa, Makina Kimya'nın statüsünden dolayı İş Kanunu'na tabi olacak." dedi.

MKE'de çalışanların hiçbir sıkıntısı olmayacağının altını çizen Can, "Aksine onları güzel, iyi günler bekliyor." dedi.

Bu kanun teklifi ile hem KİT'in avantajlarını uhdesinde tutarak hem de kamuda olmanın vermiş olduğu kısıtlardan kurtararak MKE'nin elini güçlendirdiklerini dile getiren Can, "Yatırım mı yapacaksın, buyur yap. Ortak mı getireceksin? Ortak yatırım mı yapacak? Kaşrılıklı menfaatler denkleminde Hazine'nin de onayını alarak, Maliye'nin de onayını alarak bunu da yap." ifadelerini kullandı.

- "Kamu gücü arkasında ama özel sektör mantığıyla yönetilecek"

MKE'de 1980'lerde 17-18 bin çalışan olduğunu hatırlatan Can, "Bugün 4 binler civarına düşmüşüz. İnşallah bu Kanun ile beraber, atik, atak, öndeki engellerinden arınmış bir yönetimin yetkisinde Makina Kimya'nın şahlanacağı bir dönem olacak, daha iyi yere gidecek." diye konuştu.

MKE'nin bu sene itibarıyla 9 katrilyon lira cirosu, 2,5 katrilyon lira karının beklendiğini bildiren Can, "Önümüzdeki sene bu kanunla birlikte belki 20 katrilyona varabilen ciro olacak. Projelerle ilgili de ciddi derecede önünün açılabileceği, Makina Kimya'nın büyümesinin önündeki bu prangaları tekrar kaldıracağız. Makina Kimya'yı kamunun anonim şirketi haline getireceğiz. Makina Kimya, Hazine'nin mülkiyetinde kamunun bir anonim şirketi olacak. Belki de bu yapısıyla Türkiye'de ilk defa böyle bir kurum ihdas edilecek. Kamu gücü arkasında ama özel sektör mantığıyla yönetilecek." şeklinde konuştu.

- "Teklif, yarın verilebilir"

Can, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Denetim mekanizmasının nasıl olacağına yönelik bir soruya Can şöyle cevap verdi:

"Anonim şirket olduğu zaman, Türk Ticaret Kanunu'na göre bir denetim var, kendi iç denetimi var. Denetimle ilgili bir Kanun çıkarttık. Denetim hizmeti satın alarak, aynı şekilde denetime tabi. Sayıştay'ın denetimi kısmi olarak kamu mülkiyetinde olduğu için devam edecektir. Ama TBMM'nin KİT anlamındaki denetiminden ayrı olacaktır. Buradaki bizim maksadımız, Makina Kimya'yı denetimden kaçırmak değil, aksine denetime açık olsun. Anonim şirketler, denetime tabidir, kendi kuralları çerçevesinde. Bizim buradaki maksadımız ne işçi ne memur ne denetim. Makina Kimya'nın dünya silah sektörüyle şu anki mevzuat açısından haksız rekabeti var. Anonim şirket şeklinde Türk Ticaret Kanunu'na göre Makina Kimya eğer yönetilebilir ise bu sektörde rekabet ortamı oluşacaktır, eli güçlenecektir. Derdimiz; Makina Kimya'nın statü değişerek, yerli ve milli savunma göz bebeği olduğu için kamudaki mülkiyeti devam etsin ama aynı zamanda da Türkiye Cumhuriyeti'nin silah sektöründe kamunun bir şirketi olarak dünyanın en önemli silah şirketleriyle rekabet edebileceği yasal mevzuata kavuşması."

Teklifin TBMM Başkanlığı'na ne zaman sunulacağının sorulması üzerine Can, yarın verilebileceğini açıkladı.